İl Sağlık Müdürü Dr. Yasin YILMAZ Ramazan Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte bayramda beslenme konusunda uyarılarda bulundu.
Ramazan Bayramı ve sonrasında sağlıklı beslenme konusunda açıklama yapan İl Sağlık Müdürü Dr. YILMAZ Ramazan ayı boyunca gün içerisindeki öğün sayısının ikiye düşmesiyle birlikte beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmektedir. Bireylerin yaklaşık 16 saatlik açlık döneminden (oruç) sonraki iftar yemekleri, kan şekerinin düşmesine de bağlı olarak aşırı yeme eğilimini arttırmaktadır. Sahurda ise metabolizmanın yavaşladığı saatlerde tüketilen şekerli ve hamur işlerinin de eklenmesiyle ramazan ayı boyunca metabolizma gittikçe yavaşlar ve kilo alımına yol açar.
Ramazan ayında bu ağır tempoya alışan kişilerde psikolojik bir baskı oluşur bunun sonucunda da sık sık ve aşırı yeme eğilimi, Türk örf ve adetleri gereği ziyaretlerde ikram edilen şerbetli tatlılar, hamur işleri, kızartmalar vb. yüksek kalorili besinlerin tüketimi ortaya çıkar. Beslenme konusunda bayramımızı sağlıklı ve huzur içinde geçirmenin birinci şartı her şeyden azar azar ve sık sık tüketmektir bunun aksi yapıldığında ise aşırı yağlı ve karbonhidratlı gıda tüketimine bağlı olarak barsak rahatsızlıkları, mide yanması, bulantı, hazımsızlık, gaz problemi, şişkinlik, yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Ramazan bayramı yavaşlayan metabolizmayı günlük beslenme alışkanlıklarına alıştırma dönemi olduğunu belirten Dr.YILMAZ dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekti.
- Gün içerisindeki beslenme şekli 3 ana, 3 ara olmak üzere 6 öğünden oluşmalıdır, öğün araları 2,5 saatten uzun olmamalıdır.
- Güne hafif bir kahvaltıyla başlanabilir. Örneğin; süt, peynir, zeytin, domates, salatalık, kepekli ya da çavdar ekmeği ve meyve güne başlamak için uygun bir menü olabilir.
- Ara öğünlerde sıvı alımını da arttırmak amacıyla süt, ayran, komposto, ev yapımı limonata veya taze sıkılmış meyve suyu tüketilmelidir. Bunun yanında bisküvi, meyve gibi hafif besinler tüketilebilir. Gece yapmamız gereken ise ara öğünümüzün yatmadan en az iki saat önce tüketilmesidir.
- Öğle ve akşam yemeklerinde ise tüm besin gruplarından (süt, et, sebze ve meyve, tahıl grubu) tüketilmeli ancak porsiyon miktarlarına dikkat edilmelidir. Örneğin; Çorba, sebze yemeği, ızgara/haşlama/fırında et, kurubaklagil yemeği, cacık veya yoğurt, salata, kepekli ya da çavdar ekmeği tüketilebilir.
- Günlük tüketilmesi gereken sıvı alımına dikkat edilmeli, diğer alınan sıvılar dışında günde ortalama 2-2,5 lt su içilmelidir.
- Bayram boyunca ziyaretler sırasında çay, kahve ve gazlı içecekleri tüketimine dikkat edilmelidir. Bu gibi gıdaların aşırı tüketimi sonucunda uykusuzluk, ritm bozukluğu gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu içecekler yerine süt, ayran, ıhlamur, yeşil çay, adaçayı, rezene gibi sindirim sistemini yatıştırıcı özelliği olan bitkisel çaylar tercih edilebilir.
- Tatlı tüketimine dikkat edilmeli, tatlı tüketilmek isteniyorsa sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmeli, günlük alınan miktar göz önüne alınarak tüketilmelidir.
Kronik hastalar, çocuklar ve yaşlıların beslenmeleri konusunda da uyarılarda bulunan Dr. YILMAZ; diyabet, kalp – damar hastalığı, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, mide ve barsak rahatsızlığı olan kişilerin kendilerine önerilen beslenme tarzının dışına çıkmamaları gerektiğidir. Diyabet hastaları tatlandırıcı ile hazırlanan meyveli ve sütlü tatlıları miktarı aşmamak kaydıyla tüketebilirler. Ayrıca 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, besin tüketiminden sonra diş temizliğine özen gösterilmesi gerekmektedir.
Vatandaşların sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmeleri temennisinde bulunan Dr. YILMAZ “Başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm vatandaşlarımızın Ramazan Bayramını kutlar hastalarımıza acil şifalar dilerim” dedi.