Dünya Sağlık Örgütü tarafından Palyatif Bakım; Yaşamı tehdit eden hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle karşılaşan hasta ve ailede; ağrının ve diğer problemlerin, erken tanılama ve kusursuz bir değerlendirme ile fiziksel, psikososyal ve spritüel gereksinimlerin karşılanması yoluyla acı çekmenin önlenmesi ve hafifletilmesine yönelik uygulamaların yer aldığı ve yaşam kalitesini geliştirmenin amaçlandığı bir yaklaşımdır. Palyatif bakım sadece hastalara yönelik değildir. Palyatif bakımda verilen hizmetler hastanın ailesini de içerir. Kabullenme, bilgilenme ve yas ile mücadele palyatif bakımın önemli parçalarıdır. Bu nedenle Ekim ayının ikinci Cumartesi günü ‘Dünya Hospis ve Palyatif Bakım Günü’ olarak belirlenmiş olup, palyatif bakımla ilgili farkındalığın arttırılması amaçlanmıştır. 1967 yılında Dame Cicely Saunders İngiltere’de ilk modern hospisi kurmuştur. Ardından diğer Avrupa ülkeleri tarafından palyatif bakımın önemi fark edilmiş ve artan yaşlı nüfus ve kronik hastalıklar nedeniyle dünya çapında hızla yaygınlaşmıştır. Ayrıca yapılan çalışmalarda hastanede yatarak bakım alan hastaların yakınları ve bakıcılarının hafif-orta derecede duygusal stres yaşadıkları ve bu durumun da belirgin artmış ölüm riski ile ilişkili olduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle palyatif bakımda hasta ve yakınlarının tüm sorunları toplu değerlendirilir ve çözüme kavuşturmak hedeflenir.
Palyatif bakımda amaç
Kişinin hayatına yıllar eklemek değil, yıllarına hayat eklemektir.
Ağrı ve diğer rahatsız edici semptomların giderilmesini sağlar
Hasta bakımının psikososyal ve ruhani yönlerini fiziksel bakıma entegre eder
Hastaların son ana kadar mümkün olduğunca aktif bir yaşam sürmelerinde destek sağlar
Hasta yakınlarına hastalık süreci ve sonrasında başa çıkabilmelerinde destek sağlar
Gerektiğinde yas dönemi danışmanlığı da dâhil olmak üzere hasta ve yakınlarının gereksinimlerinin karşılanmasında ekip yaklaşımını kullanır
Yaşam kalitesini arttırır ve aynı zamanda hastalık sürecini olumlu etkiler.