İl Sağlık Müdürümüz Dr. Yasin YILMAZ, bayramların; ailelerin bir araya geldiği, tatlıların hazırlandığı ve büyük sofraların kurulduğu özel günler olduğunu belirtti. Bununla birlikte, toplum sağlığı açısından Kurban Bayramı’nda hijyen ve sağlık koşullarına gerekli özenin gösterilmesinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Et tüketiminin arttığı bu dönemde özellikle obezite, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, mide rahatsızlıkları ve diyabet (şeker hastalığı) gibi kronik hastalığı olan bireylerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini ifade etti.
Kurban Bayramı, dini vecibelerin yerine getirilmesinin yanı sıra, uzun süre tüketilecek olan etin sofralara girmesi anlamına da gelmektedir. Bu süreçte herkesin alması gereken ortak önlemler bulunduğu unutulmamalı; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına dikkat edilmelidir.
Bayram süresince dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
Kırmızı et; yüksek kaliteli hayvansal protein olmasının yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminlerini içerir.
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20 civarındadır.
Bayram günü kesilen hayvanların eti, hemen pişirilip tüketilmemelidir. Yeni kesilmiş et, sert yapısından dolayı hem pişirme hem de sindirim açısından zorluk yaratır. Bu durum; mide şişkinliği, hazımsızlık gibi problemlere yol açabileceğinden, etin en az 24 saat dinlendirilerek tüketilmesi önerilir.
Veteriner kontrolü bulunmayan ve hijyenik olmayan koşullarda kesilen hayvanlardan, insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi ciddi hastalıkların bulaşma riski bulunmaktadır.
Etler, C ve E vitamini ile kalsiyum açısından fakirdir. Bu nedenle, mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmeli ya da etin yanında C vitamini yönünden zengin sebzeler, salatalar veya taze sıkılmış meyve suları tüketilmelidir. Bu sayede hem besin çeşitliliği sağlanır hem de C vitamini demir emilimini artırır.
Kurban etleri, büyük parçalar halinde değil, birer yemeklik porsiyonlar şeklinde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetlerine veya yağlı kâğıda sarılmalı; buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda muhafaza edilmelidir. -2°C’de birkaç hafta, -18°C’de ise 3-4 ay boyunca güvenle saklanabilir.
Etler mangalda pişirilecekse, kömürleşecek şekilde kızartılmamalıdır. Kömürleşmiş etler, kanser riski taşıyabilir.
Geleneksel bayram yemeği olan kavurma, tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklenmeden, kendi suyunda ve kısık ateşte pişirilmelidir.
Sakatat tüketiminden, özellikle kolesterol ve kalp-damar hastalığı riski taşıyan bireylerin kaçınması gerekir.
Kavurma ve kırmızı et, mümkünse öğle öğününde tüketilmeli; akşam öğünlerinde ise sebze ve kurubaklagil gibi posa içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir.
Etlerin yanında rafine edilmiş pilav ve makarna yerine bulgur veya esmer pirinç, asitli/gazlı içecekler yerine ise ayran, yoğurt ya da cacık tüketilmelidir.
Günlük 2–2,5 litre su tüketimine özen gösterilmelidir.
Kilo kontrolünü sağlamak ve sindirim sistemini rahatlatmak amacıyla açık havada yürüyüşler yapılması tavsiye edilir.
Dr. YILMAZ, “Tüm bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da halkımızın sağlıklı bir şekilde bayramlarını geçirmeleri adına hastanelerimizde gerekli önlem ve tedbirleri almış bulunmaktayız.” diyerek, Kurban Bayramı’nın bu değerleri yeniden hatırlayıp yaşamamıza vesile olması temennisiyle, başta Düzceli hemşerilerimiz ve sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor; sağlık, mutluluk ve huzur içinde bir bayram geçirmelerini diliyorum.” dedi.