İl Sağlık Müdürümüz Dr. Yasin YILMAZ 1- 7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yayınladığı mesajda;
Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Aynı zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Oysa hastalık erken teşhis edildiğinde tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Kanser hastalığının yükü dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.
Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.
%90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan; ‘‘tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyetinengellenmesi’’ yolu ile günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etken, yapılan çalışmalar yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, tarama ve erken tanı en önemli önleme stratejileri arasında yer almaktadır.
Pandemi sürecinde erken teşhis oranlarında herhangi bir düşüş yaşanmaması için taramaların "COVID-19 Pandemisin de Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi ve Enfeksiyon Kontrol Önlemleri" doğrultusunda gerçekleştirildiğini belirten Dr.YILMAZ ülke genelinde kanser taramaları;Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçları ile gerçekleştirildiğini:
40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir meme kanseri taraması
30-65 yaş arası kadınlara 5 yıl da bir rahim ağzı kanseri taraması
50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir kalınbağırsak kanseri taramaları
ÜCRETSİZ olarak yapıldığını belirtti.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmakta olduğunu belirtti.
Dr.YILMAZ Kansere karşı mücadelede 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasında, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halkta farkındalık yaratmak, taramalara katılımı artırmak için birçok etkinlik düzenlenmektedir. Ancak halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesinin akılda tutulması kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.” dedi